parca
31parça pürçük — sf., ğü Az, önemsiz …
32parça almak — tıp biyopsiyi gerektiren incelemelerde canlının belli bir yerinden doku parçası çıkarmak …
33Chodsigoa parca —   Chodsigoa parca Estado de conservación …
34içini parçalamak (veya parça parça etmek) — çok üzülmek, aşırı derecede sıkılıp harap olmak İçini parça parça etmekle beraber Azize nin feryadı ona tabii gelmeye başlamıştı. H. E. Adıvar …
35tikə-parça — bax tikə tikə. Tikəparça eləmək – tikə tikə eləmək, əzib tökmək. Küçələrdə ildırım kimi çaxıyan avtomobillər axır vaxtlarda başlayıblar uşaqları əzib tikə parça eləməyə. C. M …
36bir parça — sf. 1) Biraz, azıcık, çok az 2) zf. Kısa bir süre Söğüt ağaçlarını ve serin kaynağı görünce bir parça durup dinlenmek ihtiyacını hissettik. Y. K. Karaosmanoğlu …
37yedek parça — is. Bir makinenin işlemez duruma gelen bölümünün yerine konacak yeni parça …
38suratından düşen bin parça olmak — 1) yüzünden düşen bin parça olmak 2) çok somurtmak, can sıkıntısını açıkça belli etmek …
39yüzünden düşen bin parça olmak — öfke veya küskünlükten ileri gelen can sıkıntısıyla suratı asık olmak Ama iktisadi bunalım ayyuka çıktı maşallah, yurttaşın yüzünden düşen bin parça olacak. H. Taner …
40la Parca — la muerte; el término no es muy usado en Chile; cf. la Pelada; uno tras otro se los ha ido llevando la Parca a los colegas; sólo quedo yo, en estos muros extraños, dictando cátedra al viento; yo… y este monje de capuchón oscuro que se pasea mudo… …